İnsan yaşamının vazgeçilmez maddelerinden olan su, sadece gıda olarak değil temizlik amaçlı olarak da büyük miktarlarda tüketilmektedir. Ancak temiz su kaynaklarına ulaşım, bugünün değişen iklim koşulları ve bozulan ekolojik dengeler yüzünden gittikçe ciddi bir problem haline gelmektedir. Oysa güvenilir ve temiz su kullanmak bütün insanlar için bir haktır. Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararda da herkes için temiz, güvenilir, temiz ve ulaşılabilir su sağlanması ve insan sağlığının bu açıdan korunması konusunda çaba gösterilmesi gerektiği yer almaktadır.
Doğal kaynak sularında karbonat ve bikarbonat iyonları gibi bir takım maddeler çözünmüş durumda bulunmaktadır. Bikarbonatlar, suların alkalinitesinin, yani asitleri nötralize etme kabiliyetinin en önemli şeklidir. Bikarbonatlar karbondioksitin toprakta bulunan bazik maddeler üzerindeki faaliyeti ile oluşmaktadır. Doğal sularda karbonat ve hidroksit alkalinitesinin yüksek olmasında alglerin üremesi de etkendir. Özellikle yüzey sularında algler karbondioksiti alır ve suyun pH değerini yükseltir. Suların alkalitesinin belirlenmesi için pH ölçümleri yapılmaktadır.
Sularda bulunan klorür yoğunluğu yüksek olursa, tat ve aşındırma problemleri ortaya çıkarır ve su şebeke sisteminin, çamaşır ve bulaşık makinelerinin ve şofbenlerin çalışmasını olumsuz şekilde etkiler. Klorür miktarı bütün doğal sularda farklı yoğunluklarda bulunmaktadır. Esasen klorür miktarı, suyun mineral içeriğinin artması ile çoğalmaktadır. Bu yüzden dağlardaki su kaynaklarında, yeraltı sularında ve nehir ve derelerde klorür yoğunluğu düşüktür. Denizlerde ise yüksektir. Genel olarak bunun nednei sodyum klorürdür. Doğal sularda klorür miktarı en fazla 5 mg/l seviyesindedir. Fazla miktarda klorür içeren sular şebeke sistemlerine ve metalik borulara zarar vermektedir. Yüzey sularının kirlilik kontrolleri belirlenirken klorür tayini önemli bir parametredir.
Doğada bulunan ağır metal sülfürleri, hava koşullarına bağlı olarak oksitlenmekte ve suda çözünmektedir. Sülfatlar bu şekilde oluşurlar. Sülfatlara, doğal sularda çok fazla rastlanmaktadır. Yoğunlukları ise litrede birkaç mg ile birkaç bin mg arasında değişmektedir. Yeraltı sularında karşılaşılan sülfatların temel kaynağı jipsdir. Jips suda çabuk çözünen bir maddedir. Ancak suların içinde bulunan kurşun, baryum ve kalsiyum sülfatlar çözünmezler. Buna karşılık sodyum, potasyum ve amonyum sülfatlar çok fazla çözünürler. Sularda sülfatların bulunması istenmeyen bir durumdur. Sularda sülfat tayin etmek amacı ile gravimetrik yöntem, kromatografik yöntem ve başka yöntemler kullanılmaktadır.
Karbonat ve bikarbonat iyonları, suların alkalitesi, klorür ve sülfatlar dışında içme ve kullanma suları için yekili labortatuvarlarda gerçekleştirilen çok sayıda başka test ve analizer de bulunmaktadır.
Birçok test ve muayene kuruluşu gibi kuruluşumuz da içme ve kullanma sularında güvenliği sağlamak amacı ile çok çeşitli ölçüm, test, analiz, muayene ve kontrol hizmetleri vermektedir. Bu kapsamda verilen başlıca hizmetler şunlardır:
- Fiziko kimyasal analizler
- Mikrobiyolojik analizleri
- Havuz suyu analizleri
- Deniz suyu analizleri
- Su kalitesi analizleri
Su analizleri çalışmalarında mevcut yasal düzenlemeler yanında yerli ve yabancı kuruluşlar tarafından yayınlanan birçok standart dikkate alınmaktadır.
Kuruluşumuz, UAF Akreditasyon Kurumu'ndan, TS EN ISO/IEC 17025 standardına uygun şekilde aldığı akreditasyon yetkisine dayanarak, su analizlerini yapmaktadır.